Aile Hekimliğinde Disiplin Uygulaması Hukuki Analiz

AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASINDA DİSİPLİN UYGULAMASI

AİLE HEKİMİNİN ÜCRETSİZ İZİNLİ OLMASI

Aile Hekimi 5258 sayılı kanun çerçevesinde sözleşmeli olarak çalıştırılırlar ve kanunun 3. maddesinde zikredilen “personelin statüsü ve mali haklar” bölümünde “Sözleşmeli olarak çalışan aile hekimi ve aile sağlığı elemanları kurumlarında aylıksız veya ücretsiz izinli sayılırlar ve bunların kadroları ile ilişkileri devam eder ” şeklinde bu durum açıklanmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 108. maddesi Aylıksız izin konusunun bazı hallerini şu şekilde izah etmektedir.

” Devlet memurlarına on hizmet yılını tamamlamış olmaları ve istekleri halinde memuriyet süreleri boyunca ve bir defada kullanılmak üzere altı aya kadar aylıksız izin verilebilir.”

“ Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılırlar.”

Yukarıda zikredilen kanun maddelerinde birbiri ile çelişen önemli bir hususa dikkat çekmek gerekir.657 sayılı kanunun memurlara tanıdığı ücretsiz izin hakkı memuriyette 10 yılını doldurmuş olanlara ve memuriyet süreleri boyunca bir defaya mahsus olmak üzere en fazla 6 aya kadar verilmektedir.Bu 6 aylık süre kullanımı esnasında da kadro-derece ve diğer özlük hakları dondurulur,sadece sağlık yardımlarının devamı sağlanır. Halbuki Aile Hekimliği Uygulamasında 10 yılını doldurmayan personelin de ücretsiz izinli sayılabilmeleri sağlanmış ve süre tahdidi konulmamıştır.

Askerlik durumunda (yedek subay olarak yaparsa) görev yerleri saklı kalarak aylıksız izinli sayılırken askerlikte geçen süreleri derece - kademe ve diğer özlük hakları aynı şekilde aylıksız izin süresinde intibakı yapılır ve emekli kesenekleri askeri saymanlıkça yatırılır. Halbuki Aile Hekimliği uygulamasında derece-kademe ilerlemesi durmakta ve fakat ücretsiz izne ayrıldığı andaki derece ve kademeden emekli keseneklerinin ödenmesine devam edilmektedir.

Bu örneklemeleri yapmaktaki gaye Aile Hekimlerinin 5258 sayılı kanunla ücretsiz izinli sayılmalarının, 657 sayılı kanunun 108. maddesi ile olan ilgisini veya ilgisizliğini göstermektir.Özetle Aile Hekimliği uygulamasında yer alan sağlık personelinin özel bir konumda ücretsiz izinli olması 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulama Kanunu ile sağlanmaktadır.

Bu ücretsiz izini kullandırmak konusunda yetkinin Sağlık Bakanlığına verildiğini  aynı kanunun 3.maddesi ilk paragrafı açık bir şekilde belirtmektedir;

Sağlık Bakanlığı; Bakanlık veya diğer kamu kurum veya kuruluşları personeli olan uzman tabip, tabip ve aile sağlığı elemanı olarak çalıştırılacak sağlık personelini, kendilerinin talebi ve kurumlarının veya Bakanlığın muvafakatı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın, sözleşmeli olarak çalıştırmaya veya bu nitelikteki Bakanlık personelini aile hekimliği uygulamaları için görevlendirmeye yetkilidir.”

 

AİLE HEKİMLERİNİN DEVLET MEMURLUĞU İLE KURULAN BAĞLARI

Aile Hekimi ve Aile Sağlığı elemanı yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde “özel kanunla ücretsiz izinli sayılıp sözleşmeli statüde çalıştırılması” sonucu Devlet Memurluğundan çıkmış olmamaktadır.5258 sayılı kanun 3.madde 3.paragrafta kadroları ile ilişkinin devam ettiği,talepleri halinde ayrıldıkları kadrolara öncelikle atanacakları belirtilmiştir. Bu husus memuriyet bağlarının devamı açısından net bir bulgudur.

Aynı kanunun 6.maddesi ise “ Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygunluk ile diğer konularda Bakanlık, ilgili mülkî idare ve sağlık idaresinin denetimine tâbidir. Aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, görevleriyle ilgili ya da görevleri başında işledikleri veya kendilerine karşı işlenen suçlarda Devlet memurları gibi kabul edilir”  diyerek bu ilişkiyi somutlaştırmaktadır.

Ancak 5258 sayılı kanunun 6. maddesinde belirtilen altı çizili bu ifade, “Aile Hekimleri hakkında 657 sayılı kanunun 125.maddesi çerçevesinde disiplin hükümleri uygulanır ” manasına gelmemektedir . Bu bilakis pilot uygulamada yer alan personelin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa genel hükümler ile de bağının olduğunu belirtmektedir. Bu genel hükümlerin, ilgili kanunun 6 ile 31. maddeleri arasında yer alan konular olduğu aşikardır.Bunların ana başlıkları ve bu başlıklar altındaki alt başlıkları ise şöyledir:

Ödevler Sorumluluklar:Sadakat,tarafsızlık ve devlete bağlılık,davranış ve işbirliği,kişisel sorumluluk ve zarar,kişilerin uğradıkları zarar,mal bildirimi,basına demeç verme

Genel Haklar:Uygulamayı isteme hakkı,Güvenlik hakkı,Emeklilik hakkı,Müracaat ve şikayet hakkı,Sendika kurma hakkı, izin hakkı,isnat ve iftiralara karşı korunma hakkı vb

Yasaklar:Toplu Eylem ve Hareketlerde Bulunma Yasağı, Grev Yasağı, Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağı, Hediye Alma, Menfaat Sağlama Yasağı vb

Yani Aile Hekimleri de tıpkı Devlet Memurları gibi sorumluluklarını bilecek,yasaklara uyacak ve devlet memurunun genel haklarından yararlanacaktır.

 

AİLE HEKİMLİĞİNDE İŞ DİSİPLİNİNİN SAĞLANMASI

Bir sağlık personeline Aile Hekimi veya Aile Sağlığı Elemanı diyebilmek için öncelikli olarak Pilot kanunun 3. maddesinden alınan yetki ile ve 8.maddenin 2.fıkrasından dayanak alarak hazırlanmış bir sözleşmenin imzalanmış olması gerekir. Bu sözleşmenin ne gibi edimler içerdiği ,taraflara ne tür sorumluluklar yüklediği “ Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ve Sözleşme Şartları Hakkında Yönetmelik” ile belirlenmektedir.

Genel olarak incelendiğinde bu yönetmelik;

1.Bölümde Amaç ,kapsam ve dayanakları

2.Bölümde çalıştırılacak personelde bulunması gereken şartları,sözleşme imzalamaya yetkili merci’i ,izin haklarını,çalışma süre ve şekillerini ,denetim erkini

3.Bölümde sözleşmenin hangi durumlarda re’sen ve hangi durumlarda ihtaren sona erdirileceğini

4.Bölümde Ödemelerde Uygulanacak Esas ve Usuller içerisinde ücretlendirme ve performansa göre ücret kesintileri gayet açık ve net bir şekilde anlatılmaktadır.

Kimsenin anlamadığı ya da anlamak istemediği “Aile Hekimliğinde iş disiplini” hükümleri işte bu yönetmeliğin içeriğinde yatmaktadır.Özellikle 3. ve 4. Bölümde zikredilen yaptırımlar sözleşme gereği edimlerini yerine getirmeyen Aile Hekimi hakkında ne tür işlemlerin yapılacağı belirtilmektedir.Dolayısı ile Aile Hekimliği Uygulamasında ayrı bir “Disiplin Yönetmeliği” çıkarılması ve “Disiplin amirleri” statüsünün yaratılması gerekli değildir.

Sözleşmenin re’sen yani sözleşmeye yetkili makam tarafından iptalini gerektiren haller:

a) Aile hekimine kayıtlı kişi sayısının aralıksız iki aydan fazla (aylık yapılan üçüncü bildirimde) 1000’in altına düşmesi,

b) Çalışanın, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin (A) bendinin (4), (5) ve (7) nci alt bentlerinde belirlenen şartlar ile bu Yönetmelikte belirtilen şartları taşımadığının anlaşılması veya bu şartları sonradan kaybetmesi,

c) Bu Yönetmeliğin 7 nci maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunulduğunun tespit edilmesi,

d) Verilen süre içinde mal bildiriminde bulunulmaması,

e) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesinin (E) bendinde yer alan suçların işlendiğinin mahkeme kararıyla sabit olması,

f) Kurumundan aylıksız veya ücretsiz izinli sayılanlar hakkında yüksek disiplin kurullarınca Devlet memurluğundan çıkarma veya sözleşmenin sona erdirilmesi kararı verilmesi,

g) Özürsüz olarak kesintisiz 10 gün görev başında bulunmaması.

Şeklinde sıralanmaktadır.(a, c, d, f ve g) maddeleri için herhangi bir açıklama gerekmemekte sözleşmenin feshi yeterli olmaktadır.Ancak  (b) maddesinde 657 sayılı DMK nın 48. maddesinin  (A)  bendi 4-5-7. alt bentlerine “4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak,5. (Değişik: 29.11.1984- KHK 243/4 md.; 11.9.1987- KHK 276/12 md.; aynen kabul: 24.2.1988- 3409/12md.; 10.1.1991- 3697/1 md.) Taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere  ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak. 7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek (…)(1) akıl hastalığı (…)(1) bulunmamak.(1) Bu bentte yer alan "vücut veya" ile "veya vücut sakatlığı ile özürlü" ibareleri 27/4/2005 tarihli R.G. ve 5335 sayılı Kanunun 29 uncumaddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır”   

ve ( e ) maddesi ile 657 sayılı DMK’nın 125.maddesi  ( E ) bendine “Devlet memurluğundan çıkarma: Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.

Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

a) İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal,engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak,

b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak , çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek,

c) Siyasi partiye girmek,

d) Özürsüz olarak (...)1 bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,

e) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,

f) Amirine ve maiyetindekilere fiili tecavüzde bulunmak,

g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,

h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,

ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,

j)Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak,

k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek.”

 

Atıfta bulunulmaktadır ve Devlet Memuru sıfatını kaybettirecek derecedeki kabahatler aynı zamanda sözleşmenin de re’sen iptalini gerektirmektedir. Bu durumlarda sözleşme iptal edilerek Aile Hekimliği Uygulaması içerisinde kabahatin karşılığı olan hüküm yerine getirilirken sözleşme iptali ile eski kadrosuna geri dönen personel hakkında 657 sayılı DMK’nın 125.maddesi kapsamında memurin muhakematı işlemlerine devam olunur.

Sözleşmenin ihtaren sonlandırılması gerekliliğini ortaya çıkaran durumlar ise:

Madde 16- Aşağıdaki fiilleri işleyen sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimlerine ve ilgili durumlarda aile sağlığı elemanlarına, tespitin mülki idare amirliği ve yerel sağlık idareleri tarafından yapılması halinde mülki idare amirliğince, tespitin Bakanlık tarafından yapılması halinde Bakanlıkça, doğrudan yazılı ihtar yapılır. Bakanlıkça yapılan ihtarlar, işlem yapılmak üzere ilgili valiliğe süresi içinde bildirilir.

Yıl içinde, aşağıda aynı bentteki fiillerin iki defa, farklı bentlerdeki fiillerin üç defa işlenmesi halinde sözleşme, ilgili vali tarafından sona erdirilir.

a) Görev tanımında belirtilen işleri yapmamak veya eksik yapmak ve bu eksiklikleri 7 günden az olmamak üzere verilen sürede gidermemek,

b) Aile sağlığı merkezinin zorunlu fiziki veya teknik şartlarındaki eksiklikleri 7 günden az olmamak üzere verilen makul sürede gidermemek,

c) Meslek ilkelerine aykırı davranmak,

d) Bir yıl içinde aralıklı olarak özürsüz 10 gün görev başında bulunmamak,

e) Görevin yerine getirilmesi için gereken belgeleri usulüne uygun düzenlememek ve bu eksiklikleri 7 günden az olmamak üzere verilen sürede gidermemek,

f) Denetimlerde işbirliği yapmamak, istenilen verileri ibraz etmemek, eksiklikleri 7 günden az olmamak üzere verilen makul sürede gidermemek,

g) Koruyucu hekimlik uygulamalarında verilen görevleri yerine getirmemek, eksiklikleri 7 günden az olmamak üzere verilen makul sürede gidermemek,

h) Koruyucu hekimlik uygulamalarından aşı, gebelik veya çocuk-bebek takip oranlarını, mücbir sebepler veya ihbar düzenlenen haller dışında, % 80’in altına düşürmek,

i) Verilen eğitimlerin belirlenmiş devamsızlık sürelerini aşmak.

 

şeklinde sıralanmış olup eksik, kusur ve sorumsuzlukları ıslah edici tedbirleri içermektedir.16.maddenin giriş paragrafı ihtara yetkili makamı belirlemektedir.Dikkat edilirse Sağlık Müdürlükleri veya TSM lerin ihtar yetkisi bulunmamaktadır.Ancak bu kuruluşlar Pilot Uygulama Yönetmeliğinin 30.maddesi gereği denetim yetkilerini kullanarak ihtara neden olabilecek hususların tespiti ve usulüne uygun bildirimi ile mükelleftir.Bunu yaparken kullanacakları idari inisiyatif tamamı ile kendilerine ait olacaktır.

Bunu bir örnekle açmak istersek; ASM de görevli bir hekimin sürekli olarak, bildirilmiş ve onanmış mesaisinde ihlalleri söz konusudur.Vaki şikayetlerin yoğunluğu nedeni ile TSM görevlisi işlem yapacaktır.Bu durumda TSM görevlisi hekimin özürsüz görev yeri terklerini tutanakla tespit eder ve tutanaklar özlük dosyasında saklanır.İdari inisiyatif kullanılacaksa 5.veya 8. tutanakta ilgili bir uyarı mektubu ile bilgilendirilebilir.Ama aralıklı olarak hakkında 10 adet “özürsüz görev mahallini terk” tutanağı tutulmuş olan personel hakkında “yazılı ihtarname” düzenlenmesi için mülk-i idare amirliğine bilgi verilir.Aynı olayın sözleşme yılı içerisinde ikinci kere tekrarı halinde ise ikinci ihtarla beraber dosya “sözleşmenin feshi” talebi ile Valilik Makamına iletilir.

İş Disiplini anlayışını canlı tutacak bir diğer kavram ise yönetmeliğin 4.bölümünde işlerlik kazandırılan performansa göre kesintilerin yapılmasıdır.Bu bölümde gebe-bebek takibi ve aşılama oranlarında başarı % 95 in altına düşmesi halinde kişi başı ödemeden belirlenen oranlarda kesintilerin yapılmasını, yani parasal bir cezalandırma önerilmektedir.

Yazılı metinlerde bulunmamasına rağmen sistemin özünde iş disiplinini otokontrol mekanizması içine alan birey kayıt ve kayıpları olayı vardır.Mesaisinde gereğince disiplinli olamayan veya hasta iletişiminde sorunlar yaşayan,talebe uygun arz yaratamayan Aile Hekimleri hizmet alıcıları tarafından kayıt alınarak cezalandırılmakta ve kesin kayıt sayıları azalmakta,dolayısı ile kişi başı ödeme miktarı düşmektedir. “ben aile hekimimi gittiğim zaman yerinde bulamıyorum, benim devamlı aldığım ilaçları yazmıyor veya benim Aile Hekimimin yüzü hiç gülmüyor ve beni azarlıyor “ vb bireyden gelen şikayetlerin sağlık idareleri tarafından disiplin meselesi haline getirilmesi gerekmemektedir.Çünkü bu türden yakınmalara “Aile Hekiminizi değiştirin” demek yeterli olacaktır.

 

ÖZET

1-Aile Hekimleri özel kanunla ücretsiz izinli sayılıp sözleşmeli statüde çalıştırılan kamu görevlileridir (şu anda)

2-Aile Hekimliği Pilot Uygulama Mevzuatı iş disiplininin sağlanması için gereken bütün parametrelere sahiptir.Bu nedenle ayrı bir disiplin yönetmeliğine ihtiyaç yoktur.

3-Aile Hekimleri, sözleşmeleri iptal edilmeden 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 125 . maddesi ve memurin muhakematına göre soruşturulamaz ve buna göre cezalandırılamaz.

4-Aile Hekimleri sözleşmeden doğan edimlerinde eksiklik ve kusurlarından dolayı sadece aynı sözleşmenin ilgili hükümleri ile değerlendirilir

Dr.Erhan Bayuk,05.08.2009

Eskişehir Web Tasarım