ASM ler AVM gibi olsun!

ASM’LER DE AVM’LER GİBİ OLSUN
Bu sistem tutmaz demiştim, ısrarımı sürdürüyorum… Emin olduğum bu saptamamı yeniden yerinde tespit etmek maksadıyla gideyim bir A sınıfı ASM’yi tetkik edeyim dedim… Negatif müşahadem henüz tetkik zuhur etmeden işin en başında tecelli etti… Efendim, bu ASM tabir edilen yerlere şehrin muhtelif yerlerinden nakil araçları tahsis edilmemiş… Hem şehrin istisnasız her noktasından kendilerine hasta üye kaydı yapabilmekteler amma velakin şehrin bir ucundan üye kaydettikleri biçare hastaların ayaklarına kadar kendi imkanlarıyla ulaşmalarını bekliyorlar… Bugün en fakir dediğimiz AVM’nin bile şehrin her bir ucundan servis tabir edilen nakil imkanları mevcut…

En başından şunu da ifade edeyim; tamam söyleyeceğim noktalar belki önceki sistemde de yoktu ama en azından o sistemin şimdiki gibi büyük iddiaları da yoktu… Vatandaş üzerinde büyük beklentiler oluşmasına imkan da vermiyordu. Bakınız ismi bile mütevazı idi… Ocak-bucak-oba gibi bir alçakgönüllülük içermekte idi… Siz AVM’yi çağrıştıran ASM diyorsanız, gerekeni de yapacaksınız. Öyle eskisi gibi “ Azıcık aşım, ağrısız başım” tavrını bekleyemezsiniz vatandaştan. Vatandaş artık AVM’de ne görüyorsa ASM’de de o olsun ister. Haklıdır da…

Neyse, kendi imkanlarımızla bu A sınıfı ASM’ye intikal ettik. Fakat ne görelim, aracımızı park edebileceğimiz bir park yeri bile yok buranın. Henüz bu A sınıfı denilen ASM’ye adım dahi atamadan “ Yok artık, bu kadar da olmaz” derken bulduk kendimizi… Dakikalarca park etmeye çabalayıp bunu başardıktan ve ASM’nin kapısına geldikten sonra bir şok daha yaşadık. Yazdığımda inanmayacaksınız ama aynen vakidir; bu A sınıfı yerin girişinde otomatik kapı bile bulunmuyor. Leş gibi ağır bir metal   yığınını kendi imkanlarınızla iteleyip açıyorsunuz. Diyelim ki iki kolu da kırık bir vatandaş geldi buradan hizmet almaya, nasıl iteleyecek o metal yığınını? Öyle akşama kadar kapının dışında mı bekleyecek? Hiç mi vicdanınız sızlamayacak?

En üst sınıf ASM’nin hiç de lüks olmayan bekleme koltuklarında otururken, en küçük bir ikram da yapılmadı… Hadi nescafe, kola, ekspresso falan gibi beklentilerden vazgeçmiş olayım ama bir sıcak çay bile çok görülüyor buralarda… Muayene sırasını bekleyen anne babaların çocukları oynayabilsin diye bir oyuncak odası da yok… Zaten kapıda karşılayıp “ hoş geldiniz” diyecek bir personel bile istihdam edilememiş…  Eğer A sınıfı dedikleri hizmet bu ise, D sınıfı olan yerlerde gelenleri dövüyorlar mı acaba? 

A sınıfı yerlerin doktorları da A sınıfı olmalı diye düşünüyorum. Öyle kadife gibi ses tonları ve davranışları olmalı diye bekliyorum normal olarak… Fakat ses tonları bence zaman zaman bu kadife tabirinin üzerinde seyrediyor… Bu soruna hemen o anda akılcı bir çare geliştirdim. Bu doktorların odalarına otomatik desibel ölçer aletler konulabilir. Doktorun sesi belli bir desibeli aşarsa alet otomatik devreye girip alarm verir ve anında iki yıl için bunlara harcanması maksadıyla verilen 100 ceza puanının bir miktarı doktorun puanından tahsil edilir… Bu aletin standartlarını bakanlık belirlesin ve her doktor bunu kendi imkanlarıyla almaya mecbur edilsin…

Bu bina tek bir kattan müteşekkül değil… Aşağıda laboratuar, üst katta da bebek izleme, gebe izleme gibi odalar var. Var da bu konuda da büyük bir fiyasko var… Efendim, buradan hizmet almaya gelmiş zavallı hasta ve biçare insanlar bu merdivenleri de bizzat kendileri çıkıp inmek zorunda bırakılıyorlar. En uyduruk AVM’lerde bile gördüğümüz yürüyen merdivenler, sınıfının en üstünde olan bu A gurubu yerlerde ne yazık ki yok… 

Yine anlayabildiğim kadarıyla hastalar için burayı cazibeli kılacak uygulamalar da yok…  AVM’lerde” iki alışveriş yapana üçüncüsü bedava” falan gibi uygulamalar var. Örneğin burada da “iki kez ilaç yazdırana şeker ve kolesterole sorgusuz sualsiz bakılma” promasyonu tatbik edilemez mi? İstenirse elbet güzel uygulamalar yapılabilinir ama bu yönde en ufak bir çaba dahi sezilmiyor…

Şimdilik gözlemlerim bu kadar. İcap ederse diğer tetkiklerimden biriktireceğim kanaatlerimi de yeri geldikçe sizlerle paylaşacağım. Ama ana fikir olarak şu cümleyi rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Bu aile hekimliği olmamış…

Gene görüşeceğiz tabii ki…  Görüşeceğiz, görüşeceğiz…

Dr. Mengele