Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türk Hava Kurumu'na ait özel uçakta yaşadıkları tehlikeyi anlattı. Müezzinoğlu, dinlenmek için ayağından çıkardığı ayakkabının savrulmanın şiddetiyle havalanıp kafasına çarptığını söyledi. Müezzinoğlu, “Demek yaşanacak günümüz vardı. On beş dakika çok sıkıntılıydı, uçaktaki her şey havaya savruldu” dedi
Müezzinoğlu o anları şöyle anlattı:
"Uçağın içinde ne varsa çantalar, dolaplardaki malzemeler filan uçuştu. Benim ayağımdan çıkardığım ayakkabının bir ara başıma çarptığını ve oturduğum koltuğun önüne düştüğünü gördüm" "Yani yerdeki ayakkabı yukarıya nasıl çıktı ve başıma çarptı anlamadım. Aşağı yukarı 15 dakikalık dengesiz bir uçuş oldu"
PİLOTUN ANONSUNU DUYDUK
Müezzinoğlu, Çanakkale’ye gitmek üzere İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan hareket eden, Türk Hava Kurumu’na ait PA-42-720 Cheyenne IIIA tipi uçağın Çorlu Havalimanı’na elverişsiz hava şartları nedeniyle mecburi iniş yapmasının ardından uçakta yaşananları anlattı. Müezzinoğlu, olay anına ilişkin şu ilginç bilgileri paylaştı:
“Ciddi bir türbülans olayına şahit olduk. bazen sağa çarptık bazen sola çarptık bir on beş dakikalık bir yolculuğumuz oldu böyle süren. Stres ve gerilimimiz oldu. Allaha şükürler olsun bir on onbeş dakika sonra biraz rahatladı. Ardından Çorlu havaalanına sağ salim indik. Bunu yaşarken hayatımızın ne kadar ince bir ipe bağlı olduğunu hissettik. Tabii kaptan pilotun ‘uçağa hakim olamıyorum, uçağın hakimiyeti benden çıktı’ diye kuleyle konuşurken söylediği sözler içerde duyulunca biraz daha stresimizin arttığını hissettim.
HER ŞEY HAVAYA UÇTU
Hiçbirimizin burnu kanamadı. Uçağın içinde ne varsa havaya uçuştu. Çantalar, dolaptaki malzemeler falan herşey havaya uçuştu. Ayağımdan çıkardığım ayakkabının bir ara başıma çarpıp yere düştüğünü gördüm. Yerdeki ayakkabı havaya fırladı, onu düşünün. Ama ona rağmen çok şükür bunlar hayatın bir parçası. Hiçbir arkadaşımız yaralanmadı. 10-15 dakikalık bir dengesiz uçuş yaşadık. Bir aşağı düştük, bir yukarı çıktık, sağa sola sallandık. Türbülansın içinde uzun süre kaldık.
Sonra ininceye kadar, biran önce inebilsek beklentisi oldu. İniş için Atatürk Havalanından izin alınamadı, sonra Çorlu. Çorlu’ya giderken yine bulutlar arasında gidiş oldu. Kısa süreli türbülansa girdik yine. Yine aynı şeyler olacak korkusu yaşandı. Bir an önce inebilsek duygusu dışında, bunun dışında bir yaralanmayaşanmadı. Şükürler olsun yaşayacak günümüz varmış. Nefes alacak günümüz varmış. Rabbim hepimize ölümün hayırlısını nasip etsin.”