VİCDAN AKIL HAYA

VİCDAN AKIL HAYA

Analiz..

22.01.2015

Koltuğumun altında Dernek karar defteri, bağış makbuzları cebimde derneğin kaşesi, 2006 kışı sert değil Allah'tan. Dernekler müdürlüğündeki Şef bayan benden bıkkınlığı oldukça düzenli masasından yerlere kadar akıyor, bense her zaman ki ukala tavrımla dernek kuruyoruz burada havasındayım. Eskişehir Düzce'den sonra aile hekimliğine geçmiş tam pilot, almışız gazı uçuyoruz. Tabip odası bize resmen "üvey evlat" demiş, Sağlık Müdürümüz de "Sistemin Şımarık Çocukları" tanımlamasını yapmış. Aile hekiminin Aile hekiminden başka dostu yoktur deyip 7 kurucu,  derneği kurmuşuz. Aile hekimliğine geçen iller arttıkça daha yukarıda bir örgütlenme ihtiyacı haliyle doğdu. Bir çok model internet üzerinden tartışılmaya başlandı. Yüzünü hiç görmediğimiz, yakışıklı profil resimleri olan arkadaşlarımız oldu. Çeşitli toplantılarla bir araya geldik, birbirimize ziyaretler yaptık. Bir federasyon kurduk. O dönemde internet üstündeki yazışmaları birleştirdik, dernek üyeleri aramızda yazıştık. Sonrada yönetim kurullarının yazıştığı Danışma mail grubunu kurdum.

Un elerken deve geçti elekten

neler geldi neler geçti felekten

 

Federasyon kuruluşu sırasında Dernek yönetiminde olmadığımız için federasyon kurucuları arasında resmi olarak yoktuk. Bu yüzden gerçek tarihçeyi bilmeyenler kuruluştaki rolümüzü pek bilmezler. Hatta bir tarihte bir sayman - şimdi yerinde yeller esmekte- bir toplantıda parmağını sallayarak biz federasyon kurarken siz nerdeydiniz demişti de - büyük talihsizlik- ben de sizin derneğinizi kuruyorduk demiştim. Federasyon evraklarını izlemedikleri için mahkemelerde gezerken gizli toplantılar planlayanlar sonra bakanlık saha yönergelerini saklamışlardı da nice sonra cezaevine aile hekimi olarak kaçmışlardı. Belki de daha yakın tarihlere bakmak lazım. Bakanlık görevlileri ile dirsek teması kurup, bilgi sızdıranların toplantılarda "zırlamalarını" mı görmedik, başkasının mailinden özel mailine gelenleri ulu orta paylaşanları mı .

Disiplin Kurulu başkanlığı yaptığım zamanlar Yönetim kuruluna doğru dürüst bir disiplin yönetmeliğimiz olsun, komisyon yönergeleri oluşturalım diye defalarca söyledim. En son yönetim kurulunu Eskişehir'de ağırladık ama yinede bireysel küçük çıkarlar yüzünden sonuç alamadık.

Araştırma komisyonu başkanlığı yaptım, çeşitli araştırma raporları hazırladım eğitimler yaptım.

TBMM şiddet komisyonuna şiddet çalışması hazırladım. Çoğunun yol parasını bile federasyondan istemedim. Şahsıma "akçeli işlerle uğraşıyor" bile dediler.

 

Buraya kadar bana ne kardeşim diyenler için

Çok şey gördüm ama bu anlatacağım garipliğe benzer bir şey yaşamadığımı ifade etmek için bunca şeyi yazdım.

Eskişehir son zamanlarda dışımızdaki illerce fazla eleştirilir oldu. Nedeni sahalarda olmamamız biliyorum. Yaşadığım aile hekimliği sürecinde kalemi ve fikri güçlü bu kadar insanı bizden çok kalabalık iller bile bir araya getiremedi. Bir çoğunun köşelerini, mail yada feyz gruplarındaki yazılarını gördük. Çok ve kalitesiz yazılardan, fikri güçlülerin zayıf edebiyatlarına en çokta eskiden "bende", "beni de" diyenlerin şimdi "+1" ve "+20" gibi garipliklerine kadar geniş bir yelpazede. Bunun nedeni diğer illerin aksine yazmayı ve fikir üretmeyi önemsememizdi, farklı siyasi görüşlerden dahi olsak fikri mücadeleyi bir maç gibi görüp kazanan fikrin sahibi olma duygusuyla tartışıyorduk. Farklı mekanlarda olduğumuz için yazmaya başladık, ardından yazılar tarihe not makalelere dönüştü.

İş o kadar ilerledi ki tarihten bir hortlak yazar aramıza girdi Joesph Mengele. artık gerçek kimliğini bilsem de ilk zamanlar ben de kim olduğundan bihaberdim. Son Dernek web sayfamıza taşınırken, Mengele'nin de aramızda olmasını yaratıcısından istedik. Mengele malumunuz Nazi Almanya'sının bir hekim karakteri. Her durumu tersinden kendince yorumlayan,"güldürürken düşündüren" sinirlendirirken kaşındıran bir karakter.

Eskişehir derneği olarak nöbetlere ve nöbet mevzulu eylemlere sıcak bakmadığımızı deklare ettik, nedenlerine burada girmeyeceğim, Mengele de siz nöbete karşı olabilirsiniz ama ben giden birini yazacağım dedi ve bence oldukça güzel bir yazı yazdı. İsteyenler web sayfamızdan bu yazıya erişip okuyabilir. İşin garipleşen kısmı bundan sonra, Danışma mail grubu gibi Federasyonun resmi yazışma platformlarında Federasyon başkanına "terbiyesiz" denildiğinde dahi bakma eylemini çift aval sıfatı ile yapanlar, federasyon avukatına hukuki mütalaa yazdırmışlar. Anlayacağınız bizim Mengele hakkında koğuşturulmaya gerek olmadığına karar verilmiş. Ben buradan ihbar ediyorum, bu adamın geçmişine bakın 100 yıl kadar geriye gidin, sevgili Arda yazdığın mütalaayı  gözden geçir, bak bunun benim tanıdığım zamanlardaki suçları bile saymakla bitmez.

 

Şimdi oturup gülmeyi bırakalım..

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu'nun anladığım kadarıyla Aile hekimliği ile ilgili pek işi kalmamış, argo tabirle Mengele'ye sarmışlar. Yönetim kurulu bunu görüşmüş, iş  Avukata havale olmuş.Ben de  sahada bir çok dertle boğuşan diğer aile hekimleri gibi  AHEF yönetiminin hangi işlerle uğraştığını merak ediyordum, bu sayede anlamış oldum.

 

AHEF'e hakim olan "eylemci" zihniyetle yollarımı ayıralı 1 yılı geçti, onları gruba, grubu da Allah'a (cc) havale ettim. Eskişehir olarak ta kimsenin itine kış demedik, nöbetler konusunda farklı bile düşünsek, hastane nöbetlerine gitmedim, Federasyon Nöbet haritalarını ve raporlarını hazırladım, teknik destek verdik. Anlaşılan AHEF'in diğer kanadı da bizle yollarını ayırmış, eyvallah güle güle..

 

Vicdan; AHEF'e kuruluşundan beri hizmet eden bir ili "sudan" sebeplerle mahkum etmeye  çalışmadan önce sahip olman gereken

Akıl; bir hayal kahramanına hukuki mütalaa yazdırmadan önce sahip olman gereken

Haya; yazdıkların arşivlerde ve zihinlerde daha dururken hiç bir şey olmamış gibi yazmaya devam etmeden önce sahip olman gereken

 

Oku bakıyım..

VAH

 

Vah ki ne Vah..

 

Kazım TIRPAN

Eskişehir

Eskişehir Web Tasarım