Aşı Nedir? |
İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri v.b. mikropların hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin (toksinler) etkilerinin ortadan kaldırılarak, geliştirilen biyolojik maddelere aşı denir. Aşı, insanları hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmek için risk altındaki sağlam kişilere uygulanır. Vücut bu şekli ile kendisine zarar vermeyen mikrop ya da toksinleri tanır ve onlara karşı bir savunma yöntemi geliştirir. Böylece gerçek mikropla karşılaşıldığında da bu yöntemle savaşır ve kişi hastalığa yakalanmaz. Bu kişi artık o hastalığa karşı bağışıktır. Oluşan direnç genellikle ömür boyu vücutta kalır ve hastalık etkeni ile karşılaşınca onu etkisiz kılmak için savaşır. Bağışıklama, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve ölümlerin önlenmesi açısından en önemli toplum sağlığı müdahaleleri arasında yer almaktadır. |
Aşı İçerikleri |
||||
Üretilen her bir seri için gerek üretici, gerek üretilen ülke resmi makamlarınca ayrıntılı analiz ve testler yapılmaktadır. Satın alınan aşı ve anti-serumların zararsızlık ve etkinlik analizleri ve uygunluk testleri Sağlık Bakanlığımız bünyesinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu kontrolünde bulunan ulusal referans laboratuvarı İlaç Biyolojik ve Tıbbi Ürünler Laboratuvarı tarafından deneyimli personel ve gelişmiş cihazlar ile yapılmaktadır.Uygulanan tüm aşı ve anti-serumlar analizlerden geçmiş ve güvenilirdir. Analizden geçmeyen aşılar iade edilmekte ve yerine başka bir seriden aşı istenmektedir. Bakanlığımızca temin edilip kullanılan aşıların hiçbirinde domuz ürünü bulunmamaktadır.
Uzun yıllardır süren çeşitli çalışmalarda aşı dozundaki Thiomersal kullanımı ile ilgili kanıtlanmış bir yan etki bulunamamıştır. Thiomersal genellikle çok dozlu aşılarda bulunmakta olup tek dozluk aşılarda genellikle bulunmamaktadır. |
Aşılarda Bulunan Maddeler
MADDE ADI |
ÖZELLİKLERİ |
Polisorbat 80 |
Enjeksiyon ya da infüzyonluk bazı ilaçlarında içinde bulunmaktadır. Stabilizatördür. |
Alüminyum Fosfat Alüminyum Hidroksit |
İçme sularında (şebeke, pet şişe), anti asitlerde (mide ilacı), maden suyunda, anne sütünde 40 mikrog/L, bebek mamalarında 225 mikrog/L. bebeklerde günlük oral alınan güvenli alüminyum miktarı 1mg/kg dir. |
Laktoz, Sükroz, Mannitol, Sorbitol, Maltoz |
Şeker yapısında bileşenler olup, protenik yapıların korunmasında ve ozmolar konsantrasyonun ayarlanmasında stabilizan olarak kullanılır. Tüm enjeksiyonluk ve infüzyonluk ilaçların yapısında bulunmaktadır. |
Thiomersal |
Çok dozlu aşılarda kontaminasyonu (bulaşma riskini) önlemek amacıyla kullanılır. Etil civa bileşiğidir (sodyum Etil-civa salisilat). Etil Civanın vücuttan atılma süresi 7-10 gün, metil civanın (deniz ürünlerinde bol miktarda bulunur) vücuttan atılma süresi 50 gündür. Toksik olan metil civadır. |
Hanks Ortamı, L-Alanin, L-Arjinin Hidroklorür |
Amino asitlerden oluşur |
Neomisin Sülfat,Eritromisin, Kanamisin, Polimiksin B |
Üretim aşamasında eser miktarda kalıntı olarak bulunabilir. Antibiyotiklerdir. |
Formaldehit |
Üretim aşamasında eser miktarda kalıntı olarak bulunabilir. |
Jelatin |
Bitkisel ve hayvansal kaynaklı olabilir. Bakanlık olarak kullandığımız aşılarda sığır jelatini bulunmaktadır. |
Sodyum Klorür, Süksinik asit, Trometamol, Sodyum Hidroksit, |
Tamponlayıcı (stabilizan) maddelerdir. |
Aşı Bileşenleri Miktar
Adı |
Miktarı |
Referans Değerleri |
|
Beşli Karma |
Alüminyum |
0,25 mg/ml |
0,20-0,45 mg/ml |
Sükroz |
42,6 mg |
31,9-53,1 mg |
|
Formaldehit |
10,30 mik. gr/ml |
4-15 mik.gr/ml |
|
KPA |
Alüminyum |
0,25 mg/ml |
0,2-0,3 mg/ml |
Dörtlü Karma |
Alüminyum |
0,32 mg/ml |
0,20-0,45 mg/ml |
Formaldehit |
9,33 mg/ml |
4-15 mg/ml |
|
Hepatit B |
Alüminyum |
0,60 mg |
<1,25 |
Thiomersal |
%0,0097 w/v |
%0,0115 w/v |
|
Td |
Thiomersal |
0,034 mg/0,5 ml |
< 0,05 mg/0,5 ml |
Formaldehit |
0,0019 g/lt |
≤ 0,2 g/lt |
|
Kuduz |
Thiomersal |
68,7 mik.gr/vial |
59,5-80,5 mik.gr /vial |
Hepatit A |
Alüminyum |
0,43 mg/ml |
0,35-0,62 mg/ml |
Aşı Türleri |
Aşıların hazırlanmasında kullanılan antijenlerin sınıflandırılmasına dayanılarak isimlendirilen pek çok aşı tipi vardır.
Aşı Tipi |
Tanımlama |
Canlı Aşılar |
• Hastalığa neden olan yaban virusun ya da bakterinin hastalık yapıcı özelliklerinin laboratuar koşullarında zayıflatılmasıyla üretilir. |
Ölü Aşılar |
• Bir mikroorganizmanın tümünü öldürülmüş halde içeren aşılara tüm hücreli aşı, mikroorganizmanın yalnızca • Ülkemizde kullanılan Hepatit B, pnömokok, Hib, aselüler boğmaca ve risk gruplarına önerilen meningokok ve grip aşıları subunit aşılarıdır. |
Aşının Yararları |
Bağışıklama İle Elde Edilen Başarılar
Bağışıklama hizmetlerinde temel amaç; toplumda, özellikle bebek ve çocuklarda aşı ile önlenebilir hastalıkların ortaya çıkışını engellemek, dolayısıyla bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin ve sakatlıkların önüne geçmektir. Sağlıkla ilgili kazanımlarının yanı sıra; ekonomik ve sosyal kazanımlar da aşılama programlarının başarısı olarak değerlendirilmelidir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bağışıklama hizmetleri, aşıyla önlenebilir hastalıkların ve buna bağlı ölümlerin önlenmesi açısından en önemli ve en maliyet etkili toplum sağlığı müdahaleleri arasında kabul edilmektedir.
Yapılan aşılama çalışmaları sonucunda aşı ile önlenebilir hastalık hızlarında ciddi düşüşler yaşanmıştır. Özellikle 1924 -1944 yılları arasında büyük salgınlar ve ölümlere yol açmış olan çiçek hastalığı aşılama çalışmalarıyla 1977 yılından itibaren tamamen yok edilmiştir. Hastalık etkeni yok edildiğinden çiçek aşısı uygulamalarına da ihtiyaç kalmamış ve 1980 yılında ülkemizde ve tüm dünyada aşılama durdurulmuştur.
Yine çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı olan çocuk felci (poliomiyelit) hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama çalışmaları yapılmış ve hastalık yok edilme aşamasına getirilmiştir. 1988 yılında dünya genelinde 350.000 olan vaka sayısı 2017 yılında 22 vakaya kadar azaltılmıştır. Ülkemizde son çocuk felci vakası Kasım 1998 yılında görülmüş ve 19 yıldır çocuk felci vakamız bulunmamaktadır. DSÖ tarafından Avrupa Bölgesi Poliodan Arındırılmış Bölge Sertifikası ile belgelendirilmiştir.
Ülkemizde kızamık vaka sayıları 2001 yılında 30.509 iken, etkili kızamık aşılaması sonrası 2017 yılında vaka sayımız 84 ile sınırlı kalmıştır. 2010 yılından itibaren SSPE vakalarında belirgin bir azalma görülmektedir. Bu da 2005 yılından itibaren kızamık aşılama oranlarının artması ve bunun sonucunda kızamık vakalarının azalması ile uyumludur.
Türkiye’de maternal ve neonatal tetanozun elimine edildiği 24 Nisan 2009 tarihinde DSÖ tarafından duyurulmuştur.
2004 yılından bu yana sadece 2011 yılında tek difteri ve ölüm vakası olup, bu vaka dışında vaka görülmemiştir.
2017 yılında 2’si ölümle sonuçlanan toplam 25 tetanoz vakası görülmüş olup, vakaların tamamı aşısızdır.
Etkin ve kapsayıcılığı yüksek aşılama çalışmaları sayesinde aşı ile önlenebilir hastalıklardan hepatit A-B, boğmaca, invaziv bakteriyel hastalıklardan pnömokok ve Hib’e bağlı gelişen menenjit, sepsis ve bakteriyemi, suçiçeği, kabakulak ve kızamıkçık vaka görülme sıklıkları oldukça azalmıştır.
1980-1984 ve 2010-2014 Hastalık Vaka Sayılarının Karşılaştırılması
Hastalık |
Aşılama Öncesi Vaka Sayısı* |
1980-1984 Vaka Sayısı* |
2010-2014 Vaka Sayısı* |
Azalma Yüzdesi |
Difteri |
1236 (1932-1936) |
173 |
0,2 |
100 |
Boğmaca |
10761 (1963-1967) |
3619 |
49 |
99,5 |
Tetanoz |
Bildirimi yapılmamıştır. (1963-1967) |
110 |
11 |
90 |
Çocuk Felci |
501 (1958-1962) |
159 |
0 |
100 |
Kızamık |
50144 (1965-1969) |
21224 |
1689 |
96,6 |
*5 yıllık ortalama alınmıştır.
Aşağıda yer alan tabloda uygulanması önerilen aşıların koruyuculukları özetlenmiştir.
Aşıların Koruyuculukları
Aşı adı |
Bireysel koruyuculuğu |
Toplumsal koruyuculuğu |
Hepatit B |
Akut ve kronik hepatit, öldürücü karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer kanserinden %100 koruyucudur. |
Toplu yaşam alanlarında (kreş, bakımevi vb) hastalık yayılmasını azaltır. |
BCG |
Tüberküloz menenjit ve yaygın tüberkülozdan ölümü önler. |
Bağışıklığı güçlendirerek, |
Difteri |
Öldürücü difteri hastalığını önler. |
Difterinin bulaşıcılığı yüksektir. Tek bir vaka ile salgınlara neden olan difteriden korur. |
Boğmaca |
Bebeklerde öldürücü olan, büyük çocuklarda ve yetişkinlerde uzun süreli öksürüğe neden olan boğmaca hastalığından korur. |
Boğmacanın bulaşıcılığı yüksektir. Tek bir vaka ile salgınlara neden olan boğmacadan korur. |
Tetanoz |
Öldürücü olan tetanoz hastalığından korur. Gebelere uygulanmasıyla doğumdan sonra yenidoğan bebeğin tetanozunu önler. |
|
Çocuk felci |
Sakatlık ve ölüme neden olan çocuk felci hastalığından korur. |
Tek bir çocuk felci vakası bile salgınlara neden olabilir. Su ve besin kaynaklı salgınları önler. |
Hib |
Menenjit ve menenjite bağlı sakatlık ve ölümden korur. Orta kulak iltihabı sayısını azaltarak işitme kaybını önler. |
Hib hastalığı, kapalı toplumlarda salgına neden olarak ölümlere neden olabilir. Toplumda salgınları önler. |
Pnömokok |
Pnömoni, sepsis, menenjitten ve bunlara bağlı sakatlık ve ölümden korur. Orta kulak iltihabı sayısını azaltarak işitme kaybını önler. |
Pnömokok hastalığı, kapalı toplumlarda salgına neden olarak ölümlere neden olabilir. Toplumda salgınları önler. |
Kızamık |
Kızamığa bağlı ishalden, zatürreden ölümleri önler. Beyin iltihabı ve SSPE’den korur. |
Kızamık, bulaşıcılığı çok yüksek enfeksiyonlardandır. Toplumda salgınları önler. |
Kızamıkçık |
Anne karnındaki bebeklerde sakatlığı önler. |
Toplumda salgınları önler. |
Kabakulak |
Kabakulağın neden olduğu; beyin ve beyin zarı iltihabını ve testis iltihabına bağlı kısırlığı önler. |
Toplumda salgınları önler. |
Hepatit A |
Akut hepatit ve öldürücü karaciğer yetmezliğinden korur. |
Su ve besin kaynaklı salgınları önler. |
Suçiçeği |
Suçiçeği hastalığını önler. Ayrıca, anne karnındaki bebeklerde sakatlığı, beyin ve beyin zarı iltihabını, ileri yaşta gelişebilecek zona hastalığını önler. |
Toplumda salgınları önler. |
Aşı Sonrası İstenmeyen Etkiler |
Aşılama enfeksiyon hastalıklarından korunma yanında, enfeksiyon hastalıkları nedeniyle oluşan sakatlıkların yada ölümlerin azaltılmasında da önemli role sahiptir. Aşılar da ilaçlar gibi birer tıbbi üründür ve tüm ilaçlar gibi bazı yan etkileri olabilmektedir.
Aşı sonrası gelişen istenmeyen etkiler kısmen sık görülen hafif yan etkiler ve çok nadir görülen ciddi yan etkiler olarak sınıflandırılabilir.
Sıkça görülen hafif yan etkiler şunlardır;
- Enjeksiyon (iğne) yerinde ağrı, şişlik ve kızarıklık gelişmesi, tüm aşılardan sonra değişen oranlarda (%5-60) gözlenebilir. Özellikle tetanoz aşısının tekrarlayan dozlarında bu reaksiyon daha sık gözlenmektedir. Bulgular genellikle 24-48 saat içinde kendiliğinden düzelmektedir. Şikayetleri rahatlatmak için enjeksiyon yerine soğuk uygulama ve ağrı kesici olarak parasetamol alımı önerilmektedir. Diğer aşılardan farklı olarak BCG aşısı sonrası, bağışıklık sistemin yanıtı ile enjeksiyondan 2-3 hafta sonra başlayan sivilce benzeri şişlik aşı sonrası %90-95 sıklıkla beklenen bir durumdur ve 2-5 ay sonra ciltte iz bırakarak iyileşir.
- Ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve iştahsızlık aşılardan sonra görülebilen sistemik belirtilerdir. Farklı aşılarda değişen oranlarda gözlenmektedir. Örneğin ağızdan uygulanan çocuk felci aşısından sonra %1’den az sıklıkta görülürken, beşli karma aşı sonrası, % 20-40 arasında değişen sıklıkta görülmektedir. Bu belirtiler de 48-72 saat içinde kendiliğinden düzelmektedir.
- Hepatit A aşısından sonra % 5’ten az sıklıkla ishal ve kusma geliştiği bildirilmiştir. Bu şikayetler genellikle 48 saatten kısa sürede düzelmektedir.
- Kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısından sonra % 2-5 oranında, genellikle aşıdan sonraki 7-10. günlerde başlayan ve yaklaşık 2 gün süren döküntü görülebilir. Suçiçeği aşısından sonra enjeksiyon yerinde 2 civarı ya da enjeksiyon yerinden farklı yerlerde 3-5 adet suçiçeğine benzer lezyon görülebilir.
- Parotit olarak adlandırılan, yanakta bulunan tükürük bezlerinin şişmesi ile seyreden durum kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısından sonra % 1’den az sıklıkta görülebilir. Lenf bezlerinin geçici olarak büyümesi de kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısından sonra çocukların yaklaşık olarak % 5’inde görülmektedir.
Çok nadir görülen ciddi yan etkiler şu şekildedir;
- BCG aşısı sonrası lenf bezlerinin enfeksiyonu (bir milyon aşı dozunda 100-1000 vaka), BCG aşısına bağlı kemik enfeksiyonu (bir milyon aşı dozunda 1-700 vaka) ve aşı içindeki bakterinin oluşturduğu yaygın enfeksiyon (bir milyon aşı dozunda iki vaka) bildirilmiştir.
- Difteri-boğmaca-tetanoz aşısı sonrası bebeklerde uzun süreli ağlama atağı (bir milyon aşı dozunda 0-4800 vaka bildirilmiştir), ateşli havale (bir milyon aşı dozunda 0-290 vaka bildirilmiştir), solukluk, çevresel uyaranlara cevap vermeme, kaslarda gevşeklik şeklinde görülen hipotonik hiporesponsif atak (bir milyon aşı dozunda 0-470 vaka bildirilmiştir) görülebilir. Ağlama atağı kendiliğinden düzelir, ateşli havale uzun dönemde epilepsi olarak adlandırılan sara hastalığına yol açmaz, iyi seyirli bir durumdur.Hipotonik hiporesponsif atak kendiliğinden geçer ve bu hastalarda uzun dönemde beyin gelişimini etkileyen bir sorun gösterilmemiştir.
- Kızamık-kızamıkçık-kabakulak aşısından sonra genellikle iyi seyirli ve kendiliğinden düzelen trombositopeni (kanamayı durduran kan hücrelerinde azalma) tablosu (bir milyon aşı dozunda 33 vaka bildirilmiştir) görülebilir.
- Ağızdan uygulanan çocuk felci aşısından sonra aşıda bulunan virüsle paralitik polio hastalığı 700.000 - 3.400.000 aşı dozunda bir vaka olacak şekilde görülebilir. Bu risk daha çok ilk doz çocuk felci aşılamasından sonra söz konusudur. Bu nedenle ağızdan uygulanan çocuk felci aşısı, iğne şeklinde uygulanan çocuk felci aşısı iki doz yapıldıktan sonra verilmektedir.
- Anafilaksi (alerjik şok tablosu), aşı içeriklerinden birine karşı ağır alerjisi olan kişilerde çok nadir (bir milyon aşı dozunda 0-1 vaka bildirilmiştir) olarak görülebilen bir durumdur.
Kaynak: